firok | uçucu. rd 1. uçucu (uçma özeliği ve yeteneği olan) 2. m helikopter, uçak |
firoke | rd 1. uçucu (uçma özeliği ve yeteneği olan) 2. palaz 3. uçar (ele avuca sığmaz) |
firoke bûn | l/ngh 1. palazlamak, palazlanmak 2. kımlanmak (kuş için; uçmaya hazırlanmak) |
firokebûn | m 1. palazlama, palazlanma 2. kımlanma (kuş için; uçmaya hazırlanma) |
firokebûyîn | m 1. palazlama, palazlanış 2. kımlanma (kuş için; uçmaya hazırlanma) |
firoketî | m uçuculuk (uçma özeliği ve yeteneği durumu) |
firokevan | nd/nt pilot |
firokevanî | m pilotluk |
firokgeh | m hava alanı |
firoktî | m uçuculuk (uçma özeliği ve yeteneği durumu) |
firokxane | m hava alanı |